Neoliberalizm Nedir?
Neoliberalizm
Neoliberalizm, ekonomide özgürlüğü ve minimum devlet müdahalesini savunan iktisadi bir politikadır. 1970’lerde ortaya çıkmıştır. Neo-liberal ideoloji, tam istihdam, evrensel sosyal hizmetler ve sosyal destek gibi refah devletinin temel düşünce ve kurumları hakkında tam tersi bir anlayışa sahiptir.Neoliberalizmin tarihsel kökenleri, 1930'lu yıllarda yaşanan büyük ekonomik krize kadar uzanır. Bu kriz sonucunda liberalizmin yeterli olmadığını düşünen birçok ekonomist Neoliberalizm teorisini geliştirdi. Neoliberalistler, kapitalistler gibi serbest piyasa ekonomisini savunur. Bu sistemde fiyat denetimi yapan devlet kurumları değil özel kurumlardır. Bir diğer özelliği ise özel şirketlere en fazla serbestlik tanıyan ekonomi modeli olmasıdır.
✅ Kapitalist Ekonomi Nedir? ➤
Neoliberalizmin temsilcileri arasında Ludwig Von Mises, Carl Menger, Françis Fukayama gibi isimler yer alır. Bu isimlerin ortak noktası, iktisadi alanda özgürlüğü savunmaları ve merkezi planlamaya karşı çıkmalarıdır. Neoliberalizmin etkisiyle birlikte dünyada birçok ülke ekonomik reformlar yapmış ve piyasaları serbestleştirmiştir. Ancak bu süreçte gelir dağılımında bozulma, sosyal haklarda gerileme ve çevresel sorunlar gibi olumsuz sonuçlar da ortaya çıkmıştır.
Neoliberalizm, günümüzde de tartışılan ve eleştirilen bir ekonomik sistemdir. Bazılarına göre bu sistem, küreselleşmenin ve rekabetin kaçınılmaz bir sonucudur. Bazılarına göre ise bu sistem, insanların ve doğanın sömürülmesine yol açan bir ideolojidir. Neoliberalizmin geleceği ise henüz belirsizdir.
Neoliberal devlet anlayışı nedir?
Neoliberal devlet anlayışı, devletin ekonomik hayata müdahale etmemesi gerektiğini savunan bir siyasi felsefedir. Neoliberalizm, piyasa mekanizmasının en iyi şekilde çalıştığı ve bireylerin özgürlüklerinin en çok korunduğu bir sistem olduğunu iddia eder. Neoliberal devlet anlayışına göre, devletin rolü sadece kamu düzenini sağlamak, adaleti dağıtmak ve ulusal güvenliği korumaktır. Devlet, sosyal refah, eğitim, sağlık gibi alanlarda hizmet sunmaktan kaçınmalı ve bunları özel sektöre bırakmalıdır.Serbest piyasa ekonomisi nasıl çalışır?
Serbest piyasa ekonomisi, fiyatların arz ve talep tarafından belirlendiği, devletin müdahalesinin sınırlı olduğu ve özel mülkiyetin korunduğu bir ekonomik sistemdir. Serbest piyasa ekonomisinde, üreticiler ve tüketiciler kararlarını kendi çıkarlarına göre verirler. Bu da rekabeti ve verimliliği artırır.Serbest piyasa ekonomisinin temel ilkeleri şunlardır:
- Özgür girişim: Bireylerin istedikleri işi yapma, istedikleri mal veya hizmeti üretme veya satın alma hakkıdır.
- Özgür rekabet: Piyasada birden fazla üretici ve tüketici olmasıdır. Bu da fiyatları düşürür ve kaliteyi yükseltir.
- Özgür ticaret: Mal ve hizmetlerin ulusal veya uluslararası düzeyde serbestçe alınıp satılmasıdır. Bu da çeşitliliği ve seçenekleri artırır.
- Özgür fiyat mekanizması: Fiyatların arz ve talebe göre belirlenmesidir. Fiyatlar, piyasada dengeli bir durum oluşmasını sağlar.
- Özel mülkiyet: Bireylerin mal veya hizmetlere sahip olma ve bunları istedikleri gibi kullanma hakkıdır. Bu da teşviki ve yaratıcılığı artırır.
Neoliberal politikaların sonuçları nelerdir?
Bu soruya cevap vermek için, bu politikaların temel ilkelerini hatırlamakta fayda var. Devleti minimize etmek sureti ile, uluslararası ekonomik, mali ve siyasi kuruluşları aracılığıyla servis edilen neo-liberal politikaların şu temel ilkeleri öne çıkmaktadır.- Kamu işletmelerinin özelleştirilmesi,
- Ekonomideki merkezi devlet düzenlemelerine son verilmesi,
- Ticaretin ve sanayinin serbestleşmesi,
- Eşitsizliği arttırma pahasına, enflasyona karşı ‘parasalcı’ önlemlerin alınması,
- Örgütlü (Sendikalı) işgücü üzerindeki sıkı denetimin sağlanması,
- Kamu harcamalarının, özellikle de sosyal harcamaların ve yatırımların kısılması,
- Devletin faaliyet alanı ve personel olarak küçülmesi,
- Uluslararası piyasaların gelişmesi için küresel finans akışları üzerindeki denetimlerin kaldırılması,
- Vergilerde indirim yapılması.
Neoliberal politikaların sonuçları şöyle özetlenebilir:
- Gelir ve servet dağılımında büyük bozulmalar yaşanmıştır. Zenginler daha zengin, fakirler daha fakir olmuştur. Sosyal adalet ve refah seviyesi düşmüştür.
- Kamu hizmetleri ve altyapısı yetersiz kalmıştır. Sağlık, eğitim, ulaşım, enerji gibi temel ihtiyaçlar özel sektör tarafından karşılanmaya çalışılmıştır. Bu da hizmet kalitesinin düşmesine ve fiyatların yükselmesine neden olmuştur.
- Çalışma koşulları ve iş güvencesi zayıflamıştır. Sendikalar baskı altına alınmış, işsizlik ve yoksulluk artmıştır. İşçilerin hakları ve ücretleri azalmıştır.
- Ulusal ekonomiler küresel piyasalara bağımlı hale gelmiştir. Döviz kurları, faiz oranları, enflasyon gibi makroekonomik göstergeler uluslararası kuruluşlar tarafından belirlenmiştir. Ülkelerin ekonomik bağımsızlığı ve egemenliği zedelenmiştir.
- Demokrasi ve insan hakları ihlal edilmiştir. Neoliberal politikaların uygulanması için baskıcı yöntemlere başvurulmuştur. Halkın talep ve tepkileri bastırılmış, muhalif sesler susturulmuştur.
Yorumlar