Vergi Adaleti Nedir?

Vergi Adaleti Nedir?

Vergi Adaleti

Vergi adaleti, bir vergi sisteminin vergi mükellefleri arasında adil ve eşit bir şekilde uygulanmasını ifade eden bir kavramdır. Vergi adaleti, vergi kanunlarının tüm mükelleflere eşit şekilde uygulanması ve herkesin vergi yükümlülüklerinin doğru bir şekilde belirlenmesi ile sağlanır. Vergi adaleti, vergi sisteminin temel prensiplerinden biridir ve tüm ülkelerde vergi mevzuatlarında yer almaktadır.

✅  Negatif Vergiler Nedir?  ➤     UBI Nedir 

Vergi adaletinin sağlanmasında, iki temel yaklaşım bulunmaktadır. 

Bunlardan birisi **ödeme gücü yaklaşımı**dır. Bu yaklaşım, verginin, mükellefin ödeme gücüne göre konmasını savunur. Yani, geliri veya serveti daha fazla olanların daha fazla vergi ödemesini gerektirir. Bu yaklaşımda, en az geçim indirimi, artan oranlı tarifeler, ayırma ilkesi, muafiyetler ve istisnalar gibi araçlar kullanılmaktadır . Ödeme gücü yaklaşımı, gelir dağılımını düzeltmeyi ve sosyal adaleti sağlamayı amaçlar.

Diğer yaklaşım ise **yararlanma yaklaşımı**dır. Bu yaklaşım, belirli kamu hizmetlerinden yararlanacak olanların, vergi ödemek suretiyle, bunların finansmanına katılmaları üzerinde durur. Yani, devletten aldığı hizmete karşılık olarak vergi öder. Bu yaklaşımda, kullanıcı ücretleri, harçlar, paylar gibi araçlar kullanılmaktadır. Yararlanma yaklaşımı, kamu hizmetlerinin etkinliğini ve verimliliğini artırmayı amaçlar.

Vergi adaletinin sağlanması, hem mükellefler hem de devlet için önemlidir. Mükellefler, vergi yükümlülüklerinin doğru bir şekilde belirlenmesi ve adil bir şekilde uygulanması sayesinde vergi sisteminin adaletli olduğuna inanacaklardır. Devlet ise vergi adaletinin sağlanması sayesinde vergi gelirlerinin artırılması ve vergi kaçakçılığının önlenmesi gibi amaçlarına daha etkin bir şekilde ulaşacaktır.

Türkiye'de vergi adaletinin artıları ve eksileri nelerdir?

Vergi adaleti, vergi yükünün toplumun farklı kesimleri arasında adil bir şekilde dağıtılması anlamına gelir. Vergi adaletinin sağlanması, hem ekonomik hem de sosyal açıdan önemlidir. Ekonomik açıdan, vergi adaleti, kaynakların verimli kullanılmasını, yatırım ve üretimi teşvik etmesini, gelir dağılımını iyileştirmesini ve ekonomik istikrarı desteklemesini sağlar. Sosyal açıdan, vergi adaleti, toplumun refahını artırır, yoksulluğu azaltır, sosyal hizmetlere erişimi kolaylaştırır ve vatandaşların devlete olan güvenini ve bağlılığını güçlendirir.

Türkiye'de vergi adaletinin durumu ise pek iç açıcı değildir. Türkiye, vergi adaleti endeksinde 100 ülke arasında 89. sırada yer almaktadır. Türkiye'de vergi sistemi, hem yatay hem de dikey adaletsizlikler içermektedir. Yatay adaletsizlik, aynı gelire sahip olan kişilerin farklı vergiler ödemesi demektir. Dikey adaletsizlik ise farklı gelire sahip olan kişilerin aynı oranda vergiler ödemesi demektir.

Türkiye'de yatay adaletsizliğin nedenleri arasında şunlar sayılabilir:
  • Vergi kaçakçılığı ve kayıt dışı ekonomi: Türkiye'de vergi kaçakçılığı ve kayıt dışı ekonomi yaygın bir sorundur. Vergi kaçakçılığı ve kayıt dışı ekonomi nedeniyle devletin vergi gelirleri azalmakta, vergiyi düzgün ödeyenler ise daha fazla yük altında kalmaktadır.
  • Vergide istisna ve muafiyetler: Türkiye'de bazı sektör, kurum ve kişilere vergide istisna ve muafiyetler tanınmaktadır. Bu durum da vergiyi ödeyenler arasında eşitsizliğe yol açmaktadır.
  • Vergide mükellef sayısının azlığı: Türkiye'de vergide mükellef sayısı oldukça azdır. Örneğin, gelir vergisi mükellefi sayısı 2019 yılında 9.8 milyon iken, nüfusun yaklaşık %12'sine tekabül etmektedir. Bu da vergiyi ödeyenlerin sayısının az olduğu anlamına gelmektedir.
Türkiye'de dikey adaletsizliğin nedenleri arasında şunlar sayılabilir:
  • Gelir vergisinde tarife yapısının basitliği: Türkiye'de gelir vergisinde dört basamaklı bir tarife yapısı uygulanmaktadır. Bu tarife yapısı, geliri düşük olanlar ile yüksek olanlar arasındaki farkı yeterince yansıtmamaktadır. Örneğin, 2020 yılında 22 bin TL ile 148 bin TL arasındaki gelirlere %27 oranında vergi uygulanmaktadır. Bu da geliri düşük olanların daha fazla oranda vergilendirildiği anlamına gelmektedir.
  • Dolaylı vergilerin ağırlığı: Türkiye'de dolaylı vergiler (KDV, ÖTV gibi) doğrudan vergilere (gelir vergisi, kurumlar vergisi gibi) göre daha fazla paya sahiptir. Dolaylı vergiler ise tüketim üzerinden alındığı için geliri düşük olanların daha fazla etkilenmesine neden olmaktadır.
  • Sosyal güvenlik primlerinin yüksekliği: Türkiye'de sosyal güvenlik primleri hem işveren hem de çalışan için oldukça yüksektir. Sosyal güvenlik primleri de gelirden kesildiği için geliri düşük olanların daha fazla yük altında kalmalarına sebep olmaktadır.
Türkiye'de vergi adaletinin artıları ve eksilerini değerlendirdikten sonra, şu sonuca varabiliriz: Türkiye'de vergi adaletinin eksileri artılarından çok daha fazladır. 

Türkiye'de vergi adaletinin sağlanması için yapılması gerekenler arasında şunlar sayılabilir:
  • Vergi kaçakçılığı ve kayıt dışı ekonomiyi önlemek için etkin denetim ve cezai yaptırımlar uygulamak.
  • Vergide istisna ve muafiyetleri azaltmak veya kaldırmak.
  • Vergide mükellef sayısını artırmak için kaynakları genişletmek ve tabanı genişletmek.
  • Gelir vergisinde tarife yapısını daha adil hale getirmek için basamak sayısını artırmak ve oranları farklılaştırmak.
  • Dolaylı vergilerin payını azaltmak için doğrudan vergilerin payını artırmak.
  • Sosyal güvenlik primlerini makul seviyelere indirmek için reform yapmak.
Bu şekilde Türkiye'de vergi adaletinin artması hem ekonomik hem de sosyal açıdan olumlu sonuçlar doğuracaktır.

Sonuç...

Sonuç olarak, vergi adaleti vergi sistemlerinin temel prensiplerinden biridir ve vergi kanunlarının tüm mükelleflere eşit şekilde uygulanması ile sağlanır. Türkiye’de vergi adaletinin sağlanması, vergi incelemelerinde adil bir yaklaşımın benimsenmesi, vergi cezalarının orantılı bir şekilde uygulanması ve vergi mükelleflerinin haklarının korunması ile mümkündür.

Yorumlar

 Paylaşın

      Sevimli Dinazor Oyunu   Hesap-Makinesi.apk