GIG Ekonomisi Nedir?
GIG Economy
Gig ekonomisi, sürekliliği olmayan iş piyasası demektir. Bu sistemi, serbest ve geçici çalışma gibi düşünebilirsiniz. Gig ekonomisi, serbest çalışmaya dayalı platformların ortaya çıkması ile birlikte gelişen ve kullanımı yaygınlaşan bir kavramdır. Gig ekonomisinde teknolojinin hızla gelişmesi ve insanların maddi kazanç elde ederken kendini daha özgür hissetme isteği ön plana çıkar. Gig ekonomisinin kültürel etkisi, pandeminin büyük bir etkiye sahip olduğu 2020'de COVID-19'un ortaya çıkmasıyla değişmeye devam etti.✅ Ekonomi Nedir? ➤
Mesai kavramı olmaksızın istediğiniz saatlerde istediğiniz kadar çalıştığınızı düşünün. Bu çok da yeni bir şey gibi gelmeyebilir. Zaten “Freelance çalışmak” uzun yıllardır bilinen bir iş modeli. Fakat teknolojinin amansız ilerleyişi ile birlikte yaşanan dijital dönüşüm sayesinde ortaya çıkan platformlarla freelance çalışmanın cazibesi günden güne artıyor diyebiliriz. Bununla birlikte insanların özgürce maddi kazanç sağlamaya yönelik olan tavrı, yepyeni bir ekonomi oluşturdu. İşte freelance platformların çoğalmasıyla serbest çalışanların oluşturduğu yeni ekonomiye “Gig Ekonomisi” deniyor. “Gig” müzik sektöründen gelme bir terim, kısa süreli iş demek. Buna “tek atımlık işler ekonomisi” diyebiliriz.
Son yıllarda Gig Ekonomisi, çalışanlar ve şirketler için yeni bir gerçeklik halini aldı. Talep üzerine çalışan bir işgücü platformu olan tarafından derlenen istatistikler, Gig Ekonomisi’ndeki büyümeyi canlı bir şekilde gözler önüne seriyor. Bir araştırma şirketinin kaynaklara göre, Amerikalıların yaklaşık dörtte birinin Gig Ekonomisi’nden para kazandığını görünüyor.
Gig Ekonomisi’nde çalışan biriyle karşılaştığınızda, ilk fırsatta bu durumun yaşamlarını ne kadar değiştirdiğini size söyleyecektir. Bir de daha az mesai harcayarak yıllık gelirini iki katına çıkaran birine denk gelirseniz, işin olumlu yönlerine oldukça hakim olabilirsiniz. Daha çok kazanmanın dışında süreç içerisinde kişisel zaman geçirerek iş ve yaşam üzerinde daha fazla kontrol sahibi olma fikri kimilerine daha cazip gelebilir.
Gig Ekonomisi’ndeki serbest çalışanlar, geleneksel bir şirket çalışanının sahip olduğu avantajları (sağlık sigortası, emeklilik fonu, tatil zamanları vb.) elde etmek için bireysel çözümler üretmek zorunda kalıyorlar. Bu durum da şirketler için cazip bir durum. Yüksek yetenekli çalışanları tam zamanlı işe almak bazı şirketler için oldukça maliyetli bir süreç sayılabilir. Gig işçilerinin yeteneklerinden minimum maliyet ve maksimum fayda sağlayacak şekilde planlama yapmak ise her iki taraf için de bir kazan kazan durumu ortaya çıkartıyor. Tabii ki burada hangi işçilerin hangi projelerde nasıl kullanılmak istendiğinin net bir şekilde planlanması gerekiyor. Ayrıca, başarının esas gerekliliği olan devamlılık sağlanması için zaman içinde Gig işçilerinin gelecekteki projelere nasıl dahil edileceği de düşünülmeli.
Gig Ekonomisi’ni yeni bir küresel gerçeklik olarak görebiliriz. Bu gerçeklikte, tüketici odaklı ürün ve hizmetlerden B2B’ye hatta üretime kadar her türlü sektördeki şirketlerin ihtiyaç duydukları yeteneklere ulaşabilmek için inanılmaz fırsatları var.
Ayrıca dijital girişimciler tarafından üretilen projeler ve platformlar, insanların farklı ülkelerde oturma ve çalışma izni zorunluluğunu ortadan kaldırarak sınırları yok ediyor. Bu yeni dünyanın yeni ekonomisinin, daha motive ve mutlu bir işgücü oluşumuna hizmet etmemesi için bir neden görülmüyor. Bunun üstüne dışarıdan hizmet veren bu yapılar geliştikçe şirket organizasyonları da değişmek zorunda kalacak. Bakalım, Türkiye’deki şirketlerin adaptasyon süreci nasıl olacak?
Yorumlar